En‘âm 162: Hayatın ve Ölümün Yönelişi
Kur’an’da şöyle buyrulur:
“De ki: Benim salâtım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi Allah içindir.” (En‘âm 162)
Bu ayet, insanın varlığının bütünüyle Allah’a ait olduğunu ilan eden bir tevhid cümlesidir.
1. Ṣalātî (صلاتي) – Yöneliş
“Salât” kelimesi sadece “namaz” değildir. Kökü ṣ-l-w, yani “yaklaşmak, yönelmek, dua etmek, rahmet talep etmek”tir.
-
Bu nedenle “salât”, sadece belli vakitlerde eda edilen namaz değil; Allah’a yönelmek, O’na bağlılık ve kulluğun özüdür.
-
Namaz bu yönelişin en görünür, en somut ifadesidir ama asıl manayı daraltmaz.
2. Nusuk – İbadetin Fiilî Yönü
“Salât” zihinsel ve kalbî yönelişi ifade ederken, nusuk bu yönelişin dış dünyadaki yansımasıdır.
-
Namaz, kurban, oruç, sadaka , hac → hepsi “nusuk” kapsamındadır.
-
Yani kalpteki yöneliş (salât) → davranışa dönüşür (nusuk).
3. Maḥyâya (Hayatım) – Varlık Gayesi
Buradaki “hayatım” kelimesi sadece yaşadığımız ömür değil; yaratılışla başlayan bütün süreci kapsar.
-
Allah’ın bizi var etmesi, insan kılması, rızıklandırması, bize emanetler vermesi → hepsi “hayatım”ın bir parçasıdır.
-
“Hayatım Allah içindir” demek, ibadet saatlerimi değil; varlık gayemi Allah’a bağlamaktır.
Bu şu demektir: “İman ettim” dediğimde, aslında kabul ettiğim şey; yaratılış gayemin Allah’a kulluk olduğunu bilmek ve hayatımın tümünü bu bilinçle yaşamaktır.
4. Mevti (Ölümüm) – Emanetin İadesi
“Benim ölümüm Allah içindir” cümlesi, ölümü bir kayıp değil, şuurla yapılan bir teslim olarak gösterir.
Kur’an’da ölüm çoğu yerde son değil, yeni bir sürecin başlangıcıdır:
-
“Sizi öldüren, sonra dirilten O’dur.” (Bakara 28)
-
“Ölüm meleği canınızı alır, sonra Rabbinize döndürülürsünüz.” (Secde 11)
Ölüm, hayat zincirinin kopması değil; emanetin Allah’a iadesidir.
-
Allah’tan ödünç aldığımız ruhu, bedeni, hayatı sahibine geri teslim ederiz.
-
Bu yüzden ölüm, kulluğun son sahnesi ve teslimiyetin zirvesidir.
En‘âm 162 bize şunu öğretir:
-
İnsan sadece ibadet eden bir varlık değil, yönelişinden ölümüne kadar bütünüyle Allah’a adanmış bir varlıktır.
-
Salât → zihinsel yöneliş
-
Nusuk → fiilî ibadetler
-
Hayat → yaratılış gayesinin bilinci
-
Ölüm → emanetin iadesi
Namaz bu büyük hakikatin küçük bir temsili gibidir. Kıyam, rükû ve secde ile geçen birkaç dakika, aslında hayat–ibadet–ölüm döngüsünün özlü bir aynasıdır.
“Hayat, Rabbinden alınan bir emanet; ölüm ise o emaneti sahibine iade etmektir.”
Yorumlar
Yorum Gönder